KDV oranlarının arttırılması ile birlikte büyük bir zam furyası başlarken; son zamları protesto etmek için Maliye Bakanlığı önüne giden Türkiye İşçi Partisi (TİP), üyelerine polis saldırdı.
EN AZ 20 KİŞİ GÖZALTINDA
TİP'in resmi hesabından yapılan açıklamaya göre, en az 20 parti üyesi gözaltına alındı.
Yapılan açıklamada, "Ankara’da Maliye Bakanlığı önünde son zamlara ilişkin düzenlediğimiz basın açıklamasında aralarında il yöneticilerimizin de bulunduğu en az 20 yoldaşımız polis saldırısıyla gözaltına alındı. Saray harcıyor, halk ödüyor! Halkın sırtından inin, yoldaşlarımızı derhal serbest bırakın" ifadeleri kullanıldı.
Türkiye İşçi Partisi; kene gibi bizi semiren asalak sürüsüyle mücadelesini sürdürüyor ve sürdürücek
Türkiye İşçi Partisi üyeleri, son dönemde yapılan zamları İstanbul Kadıköy’deki Süreyya Operası önünde protesto etti. TİP İstanbul İl Sözcüsü Melis Akyürek, “Zamlar geri alınsın. Servet vergisi uygulansın. Vergiler tabana değil, tavana yayılsın” dedi.
Hazırlanan ortak açıklamayı okuyan TİP İstanbul İl Sözcüsü Melis Akyürek, seçimler bittikten sonra iğneden ipliğe, tuvalet kâğıdından ekmeğe zam geldiğine dikkat çekti. Akyürek, şunları söyledi:
“Maaşlara yapılan artışlar daha elimize geçmeden buharlaştı. Her yeni güne daha da yoksullaşarak başlıyoruz. En temel yaşamsal ihtiyaç malzemeleri; gıda ve hijyen ürünleri dahi bizler için lüks hâline geldi. Büyük sermaye gruplarına sürekli vergi afları, kıyak ihaleler sağlanırken akaryakıt istasyonları vergi dairesine, cep telefonları dört farklı vergi kalemiyle mobil vergi dairesine çevrildi. Kullanmadığımız havalimanlarının, köprülerin, yolların vergileri her gün cebimizden çıkmaya devam ediyor.
Asgari ücrete dahi vergi uygulayan sistem yüzünden çocuklarımız sağlıklı beslenemiyor, bizlere şükretme fetvaları verilirken bir avuç asalak zenginliğine zenginlik katmaya devam ediyor. Geldiğimiz noktada çocuklarımızın iyi bir eğitim almasını sağlamak imkânsız hâle gelmiştir. Üniversite öğrencisi kardeşlerimiz yarı zamanlı öğrenci, tam zamanlı çalışan olarak hayatlarının en güzel günlerini köle gibi yaşamak zorunda bırakılmıştır. Emekli maaşları bırakın yoksulluk sınırını, açlık sınırının yarısına düşmüştür.
Ülkemiz, dünya çalışma saatleri ortalamasında en üst sıralarda yer alıp emek sömürüsünde rekorlar kırarken gelir adaletsizliği ise değil her geçen gün, her saat başı artmakta, bizler her sabah daha da yoksullaştığımız bir ülkeye uyanmaktayız. Unutmamalıyız ki ülkemizi emeğiyle var edenler bizleriz. Zam furyasına, iş yerinde yaşadığımız sıkıntılara, işsizliğe, geleceksizliğe karşı bir araya gelmek zorundayız, onlar bir avuç ama örgütlü biz de milyonlar olarak emeğimize ve haklarımıza sahip çıkmalıyız. İnsanca bir yaşam, bir arada vereceğimiz mücadele ile mümkün ve kaçınılmaz olacaktır.
Türkiye İşçi Partisi, yani emeğiyle geçinenlerin partisi, senin partin üzerimizden kene gibi semiren asalak sürüsüyle mücadelesini kararlılıkla sürdürmeye devam ediyor ve edecek gel bu mücadeleyi birlikte verelim bizden çaldıklarını birlikte geri alalım. Zamlar geri alınsın. Servet vergisi uygulansın. Vergiler tabana değil, tavana yayılsın."
SOL Parti zamlara karşı Söğütlüçeşme Metrobüs Durağı önündeydi
SOL Parti yıkımın faturasının halka yüklenmesine karşı sokağa çıktı. ‘Zamlara karşı yürüyoruz’ çağrısı ile Söğütlüçeşme Metrobüs Durağı önünde buluşan SOL Partililer,basın açıklaması gerçekleştirildi.
Basın açıklamasını okuyan SOL Parti PM Üyesi Nuriye Alsancak, “Saray uyguladığı ekonomi politikasıyla Cumhuriyet tarihinin en büyük servet transferini gerçekleştirmektedir. Patronlara milyonlarca dolarlık teşvikler sağlanırken, halkın ekmeği, vergi artışları ve zam yağmuruyla her gün biraz daha küçülmektedir” dedi.
Alsancak şunları kaydetti:
“Krizin yükü, uygulanan kemer sıkma politikaları ile halka ödetilirken; patronlara teşviklerin kapısı ardına kadar açılmaktadır. Yerlilik ve millilik söylemini, ‘yoksul dostu’ edebiyatını dilinden düşürmeyen iktidar, halkın en temel ihtiyaç maddelerine vergiler yağdırırken yerli ve yabancı tüm sermaye kesimlerine milyonlarca dolarlık teşvik sağlamakta, tüm kamusal kaynakları sermayeye peşkeş çekmektedir. Muktedirler saraylarında lüks ve şatafat içinde bir hayat sürerken; emekçiler, gençler, emekliler ve halk yoksulluk hatta açlık sınırının altında bir yaşama mahkûm edilmektedirler.
Ülkemizin bu ekonomik krizden çıkmasının tek yolu bu yağmacı, zengin dostu AKP iktidarına karşı mücadeleden ve halkçı ekonomik politikadan geçmektedir. SOL Parti olarak, yaşadığımız ekonomik krize karşı halkçı bir çıkış için aşağıdaki başlıklarda birlikte mücadele çağırıyoruz.”
SOL Parti İl Sekreteri Kemal Koç da, "Karadeniz'de son sel felaketinde hayatını kaybeden yurttaşlarımızı anıyoruz. Zamların yoksulluğun sorumlusu 100 metre ilerdeki AKP iktidarıdir. Sorumlu onlar ve onların yandaşlarıdır.Ülkeyi felaketler ülkesine çeviren antidemokratik seçim yasalarıyla secimi kazananlar bilsin ki bu zamlara, bu yoksulluğa karşı mücadelemiz sürecek arkadaşlar. Tüm halkımızı yoksulluğa karşı mücadele etmeye davet ediyoruz." diye konuştu.
Açıklamada yapılan zamlara karşı talepler de sıralandı:
1-) Zamlar ve vergi artışları derhal geri alınmalıdır.
2-) Herkese yurttaşlık temel geliri ödenmelidir. Her kişiye ülkenin yurttaşı, toplumsal varlıkların paydaşı olması sıfatıyla bütçeden yurttaşlık temel geliri ödenmelidir.
3-) Halkın ihtiyaçlarını karşılamak üzere kademeli olarak servet vergisi uygulanmalıdır. Emekçilerin ödediği dolaylı vergilerin payı azaltılmalı, yıllardır yoksulların cebinden zenginlerin kasasına yapılan servet transferi sona erdirilerek servet vergisi hayata geçirilmelidir.
4-) Eğitim ve sağlık hizmeti herkes için bir haktır. Devlet eliyle herkese eşit, ücretsiz ve nitelikli olarak sunulmalıdır. Servet biriktirme aracına dönüşmüş özel okul ve özel hastaneler kamulaştırılmalıdır.
5-) Barınma herkes için bir haktır. Güvenli ve insanca barınmak için devlet halk için sosyal konutlar oluşturmalıdır. Devlet tüm öğrencilerin barınma sorununu ücretsiz olarak çözmelidir. Bunun için kamu kaynaklarıyla büyütülmüş tüm tarikat ve cemaat yurtları kamulaştırılmalıdır.