İYİ Parti ve CHP Grubu'nun, Çin’in Doğu Türkistan bölgesinde yaşayan Uygur Türklerine ilişkin TBMM'ye verdikleri araştırma önergesi Temmuz 2020' de reddedilmişti.
İNGİLTERE'NİN YAPTIRIM KARARI
İngiltere 22 Mart'ta Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Uygur Türklerine yönelik baskılar ve insan hakları ihlalleri nedeniyle 4 Çinli yetkili ve bir kuruluşa yaptırım kararı aldı. İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, Çin’in Uygurlara karşı uyguladığı baskı ve ihlalleri İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana görülen "en büyük insan hakları krizlerden biri" olarak niteledi.
Çin'den 'Uygur' yaptırımına misilleme
26 Mart 2021 tarihinde Bakanlıktan ismi paylaşılmayan bir sözcü, yaptığı yazılı açıklamada, İngiltere’nin yaptırım kararının Çin’in iç işlerine müdahale olduğunu ve ikili ilişkilere ciddi zarar verdiğini belirtti.
Sözcü, İngiltere’nin Pekin Büyükelçisinin bu konu nedeniyle Çin Dışişleri Bakanlığına çağrıldığı belirterek İngiltere’nin yaptırım kararını güçlü şekilde kınadıklarını kaydetti.
"İngiltere'den kasten yalan ve yanlış bilgiler yayan 9 kişi ile 4 kurum ve kuruluşa" yaptırım uygulamaya karar verdiklerini aktaran sözcü, bu kişilerin ve ailelerinin Çin Anakarası ile Hong Kong ve Makau özel idari bölgelerine girişlerinin, Çin ile iş yapmalarının yasaklandığını ve mal varlıklarının dondurulacağını belirtti.
SİNCAN UYGUR ÖZERK BÖLGESİ'NDEKİ KAMPLAR
Pekin'in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı, uluslararası kamuoyunun ise "yeniden eğitim kampları" diye tanımladığı yerlerde, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor. Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken Çin, kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından, kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları zorla çalıştırma iddialarını reddederken BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini de geri çeviriyor.