okunma
İsveç’in NATO üyeliği konusunda Erdoğan’a yüklenen Kılıçdaroğlu “İsveç’in NATO’ya üyeliği dolayısıyla terör örgütü mensuplarını koruduğu ülkesinde destek verdiği için İsveç’in NATO’ya üyeliğini kabul etmiyoruz dediler. Asla üye olamazlar diye çok net açık ifadeleri var. İsveç geri adım atmadı, tam tersine Kutsal kitabımızı yaktılar. Sonra ne oldu, Biden telefon etti. Erdoğan birden bire 180 derece döndü İsveç’in NATO’ya girişine evet diyeceğiz ve meclise getireceğiz. Değerli arkadaşlar devlet böyle yönetilir mi?” dedi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘hırsız’ göndermesinde bulunan Kemal Kılıçdaroğlu “Erdoğan, hırsızlar çok demiş. Vallahi doğru. Sarayda sağına, soluna, önüne, arkana, aynaya bak, kesin göreceksin! Hırsızları temizlemek ve onları ifşa etmek benim görevimdir.” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının satır başları şu şekilde:
Biz size çok güzel bir Türkiye armağan edeceğiz diye yola çıkıp bugün soykırım ekonomisi uygulayan siyasal iktidara asıl oy verenlerin bir ders vermesi lazım bunu bekliyorum. Onların biraz seslerini yükseltmesi lazım. Biz size oy verdik siz bizi mahvettiniz demesi lazım.
İklim değişikliğiyle beraber, bu afetler bizi bırakmayacak. Karadeniz’de yaşandı bir kişi hayatını kaybetti. Zonguldak Bartık Bolu Düzce Karabük Kastamonu ve Ordu’da afet yaşandı. Oraya derhal bizim Ankara, İstanbul, İzmir, Kırşehir ve Eskişehir Büyükşehir Belediyemiz yardım gönderdiler. Biz Karadeniz’deki vatandaşlarımız için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Biz partimizin gereği kim dara düşerse onun siyasal görüşünü sorgulamadan yanında oluruz.
MERDAN YANARDAĞ TEPKİSİ
Cezaevlerimiz tıka basa dolu. Gazetecisinden siyasetçisine herkes cezaevinden geçiyor. Siyasi gücü olanlar adamını bulup çıkıyor. Hatta katilleri bile serbest bırakıyorlar. Gazeteci yazdıktan sonra tekrar içeri tıkıyorlar. Hatay Milletvekili Can Atalay hala içerde. Merdan Yanardağ hakkında mahkûmiyet kararı olmamasına rağmen içerde ve RTÜK TELE1’e ceza yağdırıyor. Bunların hepsi antidemokratik bir ülkede karşılaştığımız bir olaydır. Bu olaylar bizi yıldırmayacak tam tersine bizler bu ülkeye demokrasiyi getirmek için mücadelemizi sürdüreceğiz. 2019’da bunlar parlamentoya bir adli reform diye bir uygulama getirmişlerdi. Temel hedef şuydu. Haber amacıyla ve ya eleştiri maksatlı açıklamalar suç kabul edilemez. Ama bunlar hala suç kabul ediyor. Hiç kimse unutmasın basın hürdür sansür edilemez. Dünyanın bütün demokrasilerinin kabul ettiği temel ilkedir ve biz bu temel ilke çerçevesinde sesimizi her ortamda yükselteceğiz. Diyarbakır’da gazeteciler yine hapiste ve bugün yargı karşısına çıkacaklar. Hatta bu gazetecilerin bazıları haberlerinden ödül aldı.
İSVEÇ TEPKİSİ: ERDOĞAN BİRDEN BİRE 180 DERECE DÖNDÜ
İsveç’in NATO’ya üyeliği dolayısıyla terör örgütü mensuplarını koruduğu ülkesinde destek verdiği için İsveç’in NATO’ya üyeliğini kabul etmiyoruz dediler. Asla üye olamazlar diye çok net açık ifadeleri var. İsveç geri adım atmadı, tam tersine Kutsal kitabımızı yaktılar. Sonra ne oldu, Biden telefon etti. Erdoğan birden bire 180 derece döndü İsveç’in NATO’ya girişine evet diyeceğiz ve meclise getireceğiz. Değerli arkadaşlar devlet böyle yönetilir mi?
DÜNYADAN HABERİ YOK
Son seçimde Ak Parti’ye oy veren saygıdeğer kardeşlilerim onuruyla varlığını sürdüren bir devler böyle yönetilir mi? Dün söylediğinizi bugün neden yalıyorsunuz. Biden telefon etti, eminin derhal ayağa fırayalıp esas duruşa geçip ne emrediyorsunuz demiştir. Bir devlet böyle yönetilmez. Kardeşim bunlar hala teröristleri hala koruyorlar mı? Dün hayır diyordun bugün neden evet dedim. Efendim bize Avrupa Birliği’nde destek verecek. Dünya’dan haberi yok orası NATO kardeşim Avrupa Birliği değil. AB’deki toplantılara seni davet ediyorlar mı? yıllardır davet etmiyorlar. Yalan üzerine politika özellikle dış politika bu kabul edilecek bir şey değil.
AB’NİN YOLU, CAN ATALAY, OSMAN KAVALA , MERDAN YANARDAĞ’DAN GEÇİYOR
Seni AB’ye alacaklarsa AB’nin demokratik standartları var onları yerine getirmezseniz almazlar. 84 milyona demokrasiyi getiriyor musun. Getirirsen tamam Demokrasinin yolu yani AB’nin yolu, Can Atalay, Osman Kavala , Merdan Yanardağ, Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, bunlardan geçiyor bunları içeri tıktın bunları serbest bırakacak mısın o zaman kim seni alacak. yine AB’nin yolu Selahattin Demirtaş’tan Emine Şenyaşar’dan geçiyor. Sen bunların gereğini yapacağına söz verdin mi? Yine AB’nin yolu Diyarbakır’da tutuklu gazetecilerden ve Galatasaray meydanında evladının çoluğunun çocuğunun hakkını arayan Cumartesi Anneleri’nden geçiyor. Benim gözümde Diyarbakır Anneleri neyse Cumartesi Anneleri de o dur. Anne annedir.
TÜRKİYE’Yİ BORÇ BATAĞINA SÜRÜKLÜYORSUNUZ
Enflasyon… Türk Lirası’nın değerinin ne olduğunu hepimiz biliyoruz ve görüyoruz.
Tek başlarına iktidar oldular, devletin Hazinesi, maliyesi en azından toparlanmış mıydı, toparlanmıştı. Fabrikaları sattılar… 2 binin üzerinde fabrikaları, bankaları sattılar. Bu paraları ne yaptılar hala hesabını veren yok. Daha sonra yetmedi, memleketi borç batağına soktular. Herkes borçlu. Devlet de gırtlağına kadar borçlu. Dünyanın parasını alıyorsunuz, Türkiye’yi borç batağına sürüklüyorsunuz, Düyûn-ı Umûmiye kabinesi kuruyorsunuz sonra.
THY, TÜRKCELL, BUNLARI PAZARLAMAYA ÇALIŞIYORLAR
Şimdi satacak bir şey kalmadı. THY var, Turkcell var, bunları pazarlamaya çalışıyorlar. Körfez ülkelerinden para dileniyorlar. Hiçbir uluslararası tefeci böyle bir ülkeye yatırım için gelmez. Buraya gelecek yabancı paranın aradığı iki konu vardır: Yüksek faiz olursa gelirim, yüksek kârlı şirketler varsa onları alırım.
YEREL SEÇİM SONRASI FAİZ PİK YAPACAK
Erdoğan uluslararası telefecilere teslim oldu ve faizi artırdı. Arkası gelecek. Yerel seçimlerden sonra faizler de pik yapacak. Uluslararası tefeciler Erdoğan’ın kaç kalibrelik birisi olduğunu gayet iyi biliyorlar. Hangi koşullarda kendi sözlerinden çıkmayacağını da gayet iyi biliyorlar. Önce borçlandırdılar, şimdi emir veriyorlar. Erdoğan’ın tekrar ettiği, ‘Borç alan emir alır’ noktasında.
Dolar baronlarından hepimizin görmesi gereken gerçekler var. Türkiye’yi teslim alan dolar baronları. Hükûmetin önüne, ekonomik soykırım programı koydular. 85 milyonu mağdur edecek ekonomik soykırım programı koydular. Bazıları merak eden bu program nedir diye. Bu program, Şili’de bir iktisatçıda kullandığı, Şili, bizimle aynı koşullarda kullandığı ekonomik soykırım programından söz eder. Şili hala sırtını düzeltmiş değildir. Bu program, Türkiye’nin ekonomik anlamda bağımsızlığını büyük ölçüde kaybettiği programdır. Ekonomik bağımsızlığınız yoksa, siyasal bağımsızlığınız tehlikededir. Bunu Atatürk söylüyor.
HER ŞEYE ZAM GELDİ
85 milyonu bir avuç çeteye hizmet eder hale getirdiler. Zamlar her yerden yağmaya başladı. Her şeye zam geldi. Vatandaşlar neden sesiniz çıkmıyor diye bağırıyor. Asıl sizin sesinizin çıkması lazım. Bu programın bir başka özelliği, yağmur gibi vergiler de gelecek. Bir yerden zam bir yerden vergi geldi. Vergilerin anayasaya uygun ve aykırı olmasına artık bakmıyorlar. Nasılsa benim parlamentoda kurşun askerlerim var, biz Cumhur İttifakıyız, milleti atın bir köşeye, biz artık uluslararası sermayeye çalışacağız diyorlar.
Deprem dolayısıyla bu vergileri alıyoruz diyorlar. Sen Türkiye Tek Yürek kampanyasını açıp para topladın mı? Niye parayı vermeyenlerin adını açıklamıyorsun? Ondan niye vergisini almıyorsun? Devlet neden gereğini yapmıyor?
BAHÇELİ’YE TEPKİ: ELİNDEN TUTAN MI VAR
Bu ekonomik soykırım deyimini kullanan Alman iktisatçı sosyolog… Bu ekonomik soykırım programı kimin işine yarıyor? Bahçeli emekli zammıyla ilgili açıklama yapmış. Elinden tutan mı var? Verirsin kanun teklifi, biz de destekleriz. Getirir mi? Saray’dan izin alması lazım. Bakmayın biz ayrı partiyiz dediklerine… Milletçilik ayrı bir şeydir. Milliyetçilik sıradan bir kavram değildir. Kendi halkının hakkını savunmaktır milliyetçilik.
DÖVİZ KURUNDAKİ 1 LİRALIK ARTIŞIN DEVLETE YÜKÜ 145 MİLYAR LİRA
Döviz kurundaki 1 liralık artışın devlete yükü 145,5 milyar lira. O yüzden Türkiye ekonomik olarak teslim alınmış vaziyette. Bu parayı 85 milyon ödüyor, bir avuç kişi hariç.
Bu ekonomik soykırım programı kimin işine yarıyor sayacağım:
1-Erdoğan’dan dolarla ihale alanlar, biz bunlara beşli çete diyoruz. Hepsi kâr ediyor.
2-Dolarla gelir garantisi verilenler.
3- Dolarla devlete borç para verenler. Biz buna ilk günah diyorduk. Kendi ülkesinin parasını göz ardı edip başka ülke parasıyla borç almak…
4-KKM sahipleri… Bunlara ayrıca vergi avantajı da sağlamış durumda.
5-Yurt dışından borç alıp, borca devlet hazinesini garanti gösterenler.
SOYKIRIM EKONOMİSİNİN BAŞ AKTÖRÜ 5’Lİ GRUP
O yüzden bu, 85 milyonu etkileyen bir ekonomik soykırım programıdır. Bu 5’li grup, soykırım ekonomisinin baş aktörüdür, hamisi de Erdoğan’dır.
Böyle bir soygun düzenine siz nasıl evet dediniz ya? İnsan biraz vicdan sorgulaması yapar. Torunlarını, çocuklarını düşün kardeşim!
418 milyar doları geri getireceğim diye söz vermiştim. Sözümden dönmüş değilim. Tarih, o 418 milyar doların nasıl geri getirildiğini yazacaktır!
ERDOĞAN’A ‘HIRSIZ’ GÖNDERMESİ
Erdoğan, hırsızlar çok demiş. Vallahi doğru. Sarayda sağına, soluna, önüne, arkana, aynaya bak, kesin göreceksin! Hırsızları temizlemek ve onları ifşa etmek benim görevimdir.
Facebook Yorumları
Disqus Yorumları